Allah'ını seven forvete gelsin!

Biz racon öğrenip ilk kavgada kirişi kırdığını görmemize rağmen konuyu uluorta açmayan bir mahalleyiz.

Bu açıdan vesikamız düzgün elhamdülillah. Lakin kavga etmeyi, daha doğrusu haklarımızı dile getirmeyi beceremiyoruz.

Biz Çin'i protesto etmek için Japon döven, su dolabı yüzünden tek adamdan esnaf boyu dayak yiyen bir ülkeyiz.

Halep'te hepimiz İran'a karşıyız ama Rus elçiliğine giden bir kitle ruhuna sahibiz. Bu, öfkemizin geç tezahür ettiğine yahut tevekkül sürecimize komplo teorilerinin sızdığına yorumlanabilir.

"Kobani ile ilgili bir şeyler dediler, IŞİDci sandılar" diyerek Okmeydanı'nda sakalı yüzünden dayak yiyen abi için de durumumuz yukarıdakinden farklı değildi.

Biteviye “Aman gol yemeyelim” ,  “bu maçta beş yemedik mutluyuz” türünden Yılmaz Vural pozları ile ülkenin Müslümanları olarak baraj kuruyoruz.

Şu savunma psikolojisinden çıkıp atağa geçmenin zamanı gelmedi mi?

Hani bir söz vardı: “Allah'ını seven defansa gelsin”

Modacısı, seküleri, bölücüsü, ateisti, IŞİD'i, PKK'sı yedi düvel geliyor tamam da,

Artık “Allah'ını seven atağa geçsin”