28 Şubat’ın medya ayağı Aydın Doğan CNN Türk’te Hande Fırat ve arkadaşlarının gazetecilik başarısı üzerinden kendisine kahramanlık devşirmeye çalıştı; Ortaya 28 Şubat’ta kurşundan tesirli manşetler atan bir darbeci ile soluk borusunu demokrasiye bağlamış bir halkçı çıktı! Peki yedik mi? Buyrun..
EYLEM | ANALİZ
Evet spotta okuduklarınız dün yaşandı. Yaptığı konuşmada şöyle dedi Aydın Doğan;
"DEMOKRASİ BİZİM SOLUK BORUMUZ!"
15 Temmuz gecesi gelişmeleri Bodrum'dan takip ettim. O gece arkadaşlarıma ilk verdiğim talimat; ‘Şartlar ne olursa olsun mutlaka demokrasinin yanında olacağız. Bizim nefes borumuz demokrasidir. Zaten yayıncılık, demokrasi olmazsa olmaz. Bunun için ne yapıp yapıp hükümetin yanında olacağız' oldu. Bütün arkadaşlarım bu talimatlarıma uydular.
"VURDUM KAPIYI GİRDİM İÇERİ!..."
Evet Doğan'ın bu sözleri bize Cem Yılmaz'ın askerde rezilliğin dibine vurduğu halde kahramanlık hikayesi anlatmakta ısrarcı olan tiplemesini anımsattı. Hani şu meşhur “Vurdum kapıyı girdim içeri. Komutana ‘yetti lan bu eğitim' dedim” hikayesi…
Bazı sözler bazının üzerine yakışır. Hiçbir delilimiz olmasa da deriz ki “Kesinlikle doğru söylüyor”
Ama sen Aydın Doğan'sın be kardeşim! 28 Şubat sensiz olabilir miydi? Güdük kalırdı tankların namluları! Ne manşetler attın ne savaşlar verdin “demorkasi” dediğiniz şeyin başını bedeninden ayırmak için.
Başardın da…
Şimdi Hande Fırat, Erdoğan Aktaş ve o gece namlu ile şakakları arasında halktan başka engel kalmamış birkaç CNN Türk çalışanının doğru tercih ve başarılı gazeteciliği üzerinden kendini kahraman ilan edeceğine inanıyorsan; peşinen söyleyelim o film tutmaz...
Demorkasi nefes borusuymuş:)
Senin borun burada ötmez Darbeci Doğan!