'Darbe, Gülen'in onayıyla devreye sokuldu'
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve mahkemeye sunulan iddianamede, darbe girişiminin örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından organize edildiğine dair önemli gizli tanık ifadeleri yer aldı.
EYLEM | HABER MERKEZİ
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından 267 şüpheli hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamalarının yer aldığı iddianame hazırlandı ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.
İddianamede 800 şüpheliden 265'i hakkında kamu davası açılmasına, 53 şüphelinin dosyalarının ayrılmasına, 481 şüpheli hakkında ise ek kovuşturmaya yer almadığı hükmüne yer verildi.
BİR NUMARALI ŞÜPHELİ: GÜLEN
Fetullah Gülen'in "bir numaralı şüpheli" olduğu iddianamede, TSK'ya bağlı komutanlık ve üslerin yanında örgütün açtığı "eğitim kurumları"nda Silahlı Kuvvetler personeline güncel dersler verildiği, dersi veren üst düzey "abilere" "Doktor" kod adının verildiği belirtildi.
TOPLANTILAR: KEMİK KADRO, MÜTEVELLİ, SOHBET
İddianameye göre örgüt mensupları "Kemik kadro", "Mütevelli" ve "Sohbet" adı verilen toplantılarda bir araya geliyordu. Özellikle "sohbet toplantıları"na örgütün büyük önem verildiğinin altı özellikle çizildi. Ayrıca örgüte mütevelli olarak kazandırılacak kişilerin bu toplantılarda belirlendiği de belirtildi.
AYRILMAK SİTEYENE BASKI YAPILIYORDU: KİLİT ROL ABİ ve ABLALARIN
FETÖ'ye dini duygularla giren ancak daha sonra gerçek amaç ve hedeflerini gördüğü örgütten çıkmak isteyenlere "üst aklın" talimatıyla sorumlu olduğu bölge "abi" ve "ablası" aracılığıyla manevi baskı yapıldığı da önemli bir ayrıntı. Abi ve ablalar bu baskıyı yaparken kişiye "bu yapılanmadan çıkması halinde şefkat tokadı yiyeceği, hiçbir işte başarılı olmayacağı, başına her türlü olayın geleceği" konusunda açıklamalar yapıyor.
GİZLİ TANIK: KUZGUN
300 sayfalık iddianamede ‘Kuzgun' ve ‘Şapka' adlı gizli tanıkların ifadelerine yer verildi. Gizli tanıklar, örgütün ‘Hava Kuvvetleri İmamı' olduğu öne sürülen Öksüz'ün, Ankara'daki bir villada darbe girişiminden önce Kurmay Albay Bilal Akyüz, Kurmay Yarbay Barış Avıalan, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Havacı Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve Denizci Koramiral Ömer Faruk Harmancık'la toplantı yaptığını belirterek, Öksüz'ün aslında ‘FETÖ'nün ‘Türk Silahlı Kuvvetli İmamı' olduğunu öne sürdü.
‘Kuzgun' adlı gizli tanık, ifadesinde, Öksüz'ün, darbe girişimine ilişkin planları, onayını almak için Gülen'e götüreceğini açık biçimde söylediğini, 12 Temmuz günü de ABD'ye götürüp onay almasının ardından planın uygulamaya konduğunu iddia etti.
Öksüz'ün bir konuşmasında “Arkadaşlar biraz önce içerideki odadan büyüğümüzle görüştüm. Sizlere selamı var” dediğini anlatan gizli tanık, “Adil Öksüz'ün bu konuşmasında ‘büyüğümüz' diye bahsetmiş olduğu kişi Fethullah Gülen'di. Başka bir konuşmasında ise yine Adil Öksüz'ün ‘Arkadaşlar ben Cumartesi veya Pazar İstanbul'da olacağım, oradan yurt dışına uçacağım, bir aksilik olmazsa Salı günü büyüğümüzle görüşüp Çarşamba veya Perşembe döneceğim' dedi. Orada bulunan herkes ‘büyüğümüz' sözünden kastedilenin Fethullah Gülen olduğunu biliyordu. Öksüz, 12 Temmuz Salı günü Amerika'ya darbe planlarını götürüp Fethullah Gülen'e sundu ve onun onayı ile planları devreye soktu” dedi.
‘İLK İŞ, CEZAEVİNDEKİ FETÖ MENSUPLARINI ÇIKARTMAK OLACAK'
Aynı gizli tanık, ifadesinde Öksüz'ün 15 Temmuz akşamını kastederek, “İlk işlerden bir tanesi görevlendirme verilecek kuvvetlerle halen cezaevlerinde tutuklu bulunan FETÖ mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin çıkartmak olacak” dediğini belirtti.
‘OLUMSUZ DÜŞÜNCELERLE ŞEYTANI İÇİMİZE KARIŞTIRMAYALIM'
Gizli tanık, Öksüz'ün, darbe planının başarısız olacağına dair düşüncelerin akıllara getirilmemesi yönünde de telkinlerde bulunduğunu, villa içerisindeki çalışmalar esnasında bazen halka rağmen darbe girişiminin başarı ile sonuçlanamayabileceği görüşü dile getirildiğinde, devreye girerek orada bulunan herkese “Bu tür olumsuz düşüncelerle şeytanı içimize karıştırmayalım. Allah'ın yardımı ile bu iş olumlu sonuçlanacaktır” şeklinde dini ağırlıklı kısa sohbetvari konuşmalar yaptığını, böylece fikirleri bastırıcı ve engelleyici bir tavır sergilediğini de söyledi.
'15 TEMMUZ GECESİ İLK İŞ, ERDOĞAN'I GEMİYE BİNDİRMEKTİ'
Ankara'daki villa toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'la ilgili yapılacaklara ilişkin gizli tanık beyanları ise şöyle: “15 Temmuz darbe gecesi ilk yapılacak iş, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli timlerce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Huber Köşkü'nden alınarak havayolu ile İstanbul'da kısa bir süre bekletilip yine hava yolu ile denize açılacak olan bir gemiye indirilerek muhafaza edilecekti. Başbakan Binali Yıldırım ise Ankara'dan Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecekti. İçişleri Bakanı Efkan Ala Ankara'dan yine Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne, MİT Müsteşarı olan Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı'ndan, Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecekti. TEM Daire Başkanı Turgut Aslan'ın konutundan Jandarma birimlerince alınıp Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecek. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilerek muhafaza edilecek. Gölbaşı'nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanı yine konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecek.”
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından 267 şüpheli hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamalarının yer aldığı iddianame hazırlandı ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.
İddianamede 800 şüpheliden 265'i hakkında kamu davası açılmasına, 53 şüphelinin dosyalarının ayrılmasına, 481 şüpheli hakkında ise ek kovuşturmaya yer almadığı hükmüne yer verildi.
BİR NUMARALI ŞÜPHELİ: GÜLEN
Fetullah Gülen'in "bir numaralı şüpheli" olduğu iddianamede, TSK'ya bağlı komutanlık ve üslerin yanında örgütün açtığı "eğitim kurumları"nda Silahlı Kuvvetler personeline güncel dersler verildiği, dersi veren üst düzey "abilere" "Doktor" kod adının verildiği belirtildi.
TOPLANTILAR: KEMİK KADRO, MÜTEVELLİ, SOHBET
İddianameye göre örgüt mensupları "Kemik kadro", "Mütevelli" ve "Sohbet" adı verilen toplantılarda bir araya geliyordu. Özellikle "sohbet toplantıları"na örgütün büyük önem verildiğinin altı özellikle çizildi. Ayrıca örgüte mütevelli olarak kazandırılacak kişilerin bu toplantılarda belirlendiği de belirtildi.
AYRILMAK SİTEYENE BASKI YAPILIYORDU: KİLİT ROL ABİ ve ABLALARIN
FETÖ'ye dini duygularla giren ancak daha sonra gerçek amaç ve hedeflerini gördüğü örgütten çıkmak isteyenlere "üst aklın" talimatıyla sorumlu olduğu bölge "abi" ve "ablası" aracılığıyla manevi baskı yapıldığı da önemli bir ayrıntı. Abi ve ablalar bu baskıyı yaparken kişiye "bu yapılanmadan çıkması halinde şefkat tokadı yiyeceği, hiçbir işte başarılı olmayacağı, başına her türlü olayın geleceği" konusunda açıklamalar yapıyor.
GİZLİ TANIK: KUZGUN
300 sayfalık iddianamede ‘Kuzgun' ve ‘Şapka' adlı gizli tanıkların ifadelerine yer verildi. Gizli tanıklar, örgütün ‘Hava Kuvvetleri İmamı' olduğu öne sürülen Öksüz'ün, Ankara'daki bir villada darbe girişiminden önce Kurmay Albay Bilal Akyüz, Kurmay Yarbay Barış Avıalan, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Havacı Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve Denizci Koramiral Ömer Faruk Harmancık'la toplantı yaptığını belirterek, Öksüz'ün aslında ‘FETÖ'nün ‘Türk Silahlı Kuvvetli İmamı' olduğunu öne sürdü.
‘Kuzgun' adlı gizli tanık, ifadesinde, Öksüz'ün, darbe girişimine ilişkin planları, onayını almak için Gülen'e götüreceğini açık biçimde söylediğini, 12 Temmuz günü de ABD'ye götürüp onay almasının ardından planın uygulamaya konduğunu iddia etti.
Öksüz'ün bir konuşmasında “Arkadaşlar biraz önce içerideki odadan büyüğümüzle görüştüm. Sizlere selamı var” dediğini anlatan gizli tanık, “Adil Öksüz'ün bu konuşmasında ‘büyüğümüz' diye bahsetmiş olduğu kişi Fethullah Gülen'di. Başka bir konuşmasında ise yine Adil Öksüz'ün ‘Arkadaşlar ben Cumartesi veya Pazar İstanbul'da olacağım, oradan yurt dışına uçacağım, bir aksilik olmazsa Salı günü büyüğümüzle görüşüp Çarşamba veya Perşembe döneceğim' dedi. Orada bulunan herkes ‘büyüğümüz' sözünden kastedilenin Fethullah Gülen olduğunu biliyordu. Öksüz, 12 Temmuz Salı günü Amerika'ya darbe planlarını götürüp Fethullah Gülen'e sundu ve onun onayı ile planları devreye soktu” dedi.
‘İLK İŞ, CEZAEVİNDEKİ FETÖ MENSUPLARINI ÇIKARTMAK OLACAK'
Aynı gizli tanık, ifadesinde Öksüz'ün 15 Temmuz akşamını kastederek, “İlk işlerden bir tanesi görevlendirme verilecek kuvvetlerle halen cezaevlerinde tutuklu bulunan FETÖ mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin çıkartmak olacak” dediğini belirtti.
‘OLUMSUZ DÜŞÜNCELERLE ŞEYTANI İÇİMİZE KARIŞTIRMAYALIM'
Gizli tanık, Öksüz'ün, darbe planının başarısız olacağına dair düşüncelerin akıllara getirilmemesi yönünde de telkinlerde bulunduğunu, villa içerisindeki çalışmalar esnasında bazen halka rağmen darbe girişiminin başarı ile sonuçlanamayabileceği görüşü dile getirildiğinde, devreye girerek orada bulunan herkese “Bu tür olumsuz düşüncelerle şeytanı içimize karıştırmayalım. Allah'ın yardımı ile bu iş olumlu sonuçlanacaktır” şeklinde dini ağırlıklı kısa sohbetvari konuşmalar yaptığını, böylece fikirleri bastırıcı ve engelleyici bir tavır sergilediğini de söyledi.
'15 TEMMUZ GECESİ İLK İŞ, ERDOĞAN'I GEMİYE BİNDİRMEKTİ'
Ankara'daki villa toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'la ilgili yapılacaklara ilişkin gizli tanık beyanları ise şöyle: “15 Temmuz darbe gecesi ilk yapılacak iş, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli timlerce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Huber Köşkü'nden alınarak havayolu ile İstanbul'da kısa bir süre bekletilip yine hava yolu ile denize açılacak olan bir gemiye indirilerek muhafaza edilecekti. Başbakan Binali Yıldırım ise Ankara'dan Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecekti. İçişleri Bakanı Efkan Ala Ankara'dan yine Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne, MİT Müsteşarı olan Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı'ndan, Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecekti. TEM Daire Başkanı Turgut Aslan'ın konutundan Jandarma birimlerince alınıp Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecek. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilerek muhafaza edilecek. Gölbaşı'nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanı yine konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecek.”