Son süreçte yaşanan politik kavgaların merkezinde yer alan eski Başbakan ve AK Parti Konya milletvekili Ahmet Davutoğlu, Konya'da katıldığı programda ilk kez açık açık 'itibar suikasti' virüsünden bahsetti ve neden üzgün olduğunu açıkladı.
Konya eşrafının yakından tanıdığı Kerem Işıkan'ın yine Konya'da en sıkı takip edilen kanallardan Kanal 42'de yaptığı Ramazan programının dün akşamki konuğu Davutoğlu idi ve programda siyasi yönüyle yeni neslin marufu olan Ahmet Davutoğlu'ndan ziyade Bilim Sanat günlerinden aşina olduğumuz Ahmet Hoca vardı. Bir saat boyunca anlatan Ahmet Davutoğlu, pek çok konuda konuştu ancak program boyunca bizce en dikkate değer olan uzun süredir herkesin hissettiği ama açıkça dillendirilmeyen kırgınlığın ifade edilmesiydi.
"AK Parti, kendi değerlerini hızla zayıtlatıyor. Partinin içine itibar suikasti virüsü bulaştırıldı" diyen Ahmet Davutoğlu'na göre bu virüs "Tam bir FETÖ taktiği." Özetle AK Parti'yi oluşturan omurganın profesyonel itibar suikastleri ile çatlatıldığını dile getiren Davutoğlu'na göre kendisine yapılanın bir benzeri Abdullah Gül'e, Beşir Atalay'a ve Hakan Fidan'a da yapıldı. Yine TGRT ekranlarından Mehmet Görmez'e savaş açan isimleri de unutmayan Davutoğlu, siyasi bir figür olmamasına rağmen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in de aynı yöntemle hedef alındığını dile getirdi ve ekledi "Bizi bu süreçte üzen dostların suskunluğu olmuştur"...
Bu kadarla kaldı mı? Elbette hayır. Bu ifadeleri kullandıktan sonra bir adım daha ileri gitti ama herkesin hikayesini detayıyla bildiği ancak kimsenin hakkında tam bir açıklıkla konuşmaya cesaret edemediği Pelikan dosyasını kendi zaviyesinden açtı.
Bu kısmı noktasına virgülüne dokunmadan alıntılıyoruz:
“Bakın Pelikan Dosyası diye bir şey yayınlandı. Kimliği meçhul görünüyor ama herkes biliyor kimler olduğunu. Onu yazanlar bile gayri ahlaki bir metin yazdıklarını biliyor, hangi yalıda yazıldığı biliniyor. (…) Bu isimler tek bir sancı çekmemiş. 15 Temmuz sonrası bu davaya en büyük hizmeti yapanlara iftira attılar… Bizi en çok üzen ise dostlarımızın bu konuda suskunlukları olmuştur. Herkes kimin yazdığını hangi yalıda yazıldığını biliyor…”
Ne desek bilemiyoruz ama Pelikan Dosyası, yalı ve itibar suikasti ifadelerinin bu kadar açıkça dillendirilmesi umarız AK Parti'nin içerisinde bir tashih sürecini başlatır. Çünkü omurga çatlarsa beden ayakta duramayacaktır.