FETÖ yapılanmasına ilişkin çarpıcı bilgiler gözaltılar ve ifadelerle aydınlanmaya devam ediyor.
Fetullahçı Terör Örgütü yapılanmasının en masum sektör olan eğitimi tercih etmenin ve bu alanı kullanmanın birden çok nedeni olduğu ortaya çıktı. FETÖ iddianamesinde Pensilvanyalı Gülen'in direkt ağzından ifadeler de yer aldı. 'Varlığınızı farkettirmeden sistemin ana damarlarına sızacaksınız' talimatı ile örgütlenmenin yapısını ifade eden Fetullah Gülen'in terör örgütü bakın sırasıyla adam yetiştirmek ve sistemi ele geçirmek için neler yapmış;
IQ TESTİ
Gülen örgütünün dersane ve kolejleri kullanarak yapılan seviye tespit sınavlarında özellikle zeki yetim çocukları alıp IQ testleri yaptığı ve buradaki düzeylerine göre militan olarak yetiştirdiği ifadelerde yer aldı.
FBI VE CIA ÖZEL EĞİTİMİ
CIA ve FBI'ın FETÖ'ye ait merkezlerde yetişmiş kadrolara değişik alanlarla ilgili eğitim verdiği belirtilen iddianamede "ABD gizli servisi CIA ve FBI tarafından, seçilmiş iktidara yönelik faaliyetlerine ilişkin geliştirdiği strateji gereği FETÖ'ye ait kültür merkezlerinde yetiştirilmiş kadroya değişik konularda eğitimler verildi. Bunun en iyi örneklerini ise 17 Aralık sürecinde savcılar ve güvenlik güçlerinin yapmış olduğu operasyonları içine alabiliriz. Bu girişim, tamamen hükümeti ortadan kaldırarak devleti tüm kurumlarıyla zayıf düşürmek amacı taşımaktaydı. Bahsedilen eğitimlere dahil olan adli ve güvenlik kurumlarında çalışan ancak cemaat kadrosu içerisinde yer alan şahıslar bu görevi üstlenerek harekete geçmiştir."
"MAFYANIN AĞZINA AZICIK BAL SÜRÜN"
İddianamede örgüt lideri Fetullah Gülen'in devletin içine sızmaya yönelik planlarıyla ilgili açıklamalarına da yer verildi.
İşte o ifadeler:
"Esnek olun, sivrilmeden can damarları içinde dolanın. Bütün güç merkezlerine ulaşıncaya kadar hiç kimse varlığınızı fark etmeden sistemin ana damarlarında ilerleyin."
ZAMAN DAHA GELMEDİ!
Zaman henüz uygun değil, bütün dünyayı omuzlayıp, taşıyabileceğiniz zamana dek, tamam olacağınız ve koşulların uygun olacağı zamana dek beklemelisiniz. Bilhassa haber alma hususunda her zaman hasım cephenin çok önünde olunmalıdır. Türkiye'deki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır. Adliye, mülkiye veya başka hayati bir müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp değerlendirilmemelidir.
MAFYANIN AĞZINA BAL SÜRÜN
Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir. Bir ölçüde onlar bizim varlığımızın teminatıdır. Yani siz hakim değilsiniz, başka kuvvetler var. Bu ülkede değişik kuvvetleri hesap edecek, dengeli, dikkatli, tedbirli, temkinli yürümekte yarar var ki geriye adım atmayalım. Yani her şey bir oyundur. Kungfu gibi oyun, tekvando gibi bir oyun, judo gibi bir oyun, her zaman insanın hasmını yenmesi, öyle yumruk vurup yere sermesi gibi bir şey değildir. Bazen hasımdan kaçmak bile çok önemli bir manevra. Çok iyi bilecek, çok iyi planlayacak, ona göre yürüyeceksiniz, kuvvet dengesi olmadığı bir yerde kuvvete başvurmayacaksınız. Teknik, taktik yerine sizin kalbiniz önemlidir. Ben yine kuvvet dengesi olmadığı için şahsen o yol yerine kendi düşüncemi yayma, kendi düşünce sistemim adına varlığı her tarafı fethetme, ele geçirme yolunu tercih ederim. Her yerde hususen geri kalmış yerlerde mafyanın ağzına azıcık bal sürülebilir.
YÜZLERCE ARKARAŞ...
Yüzlerce arkadaşlar, yüzlerce diyorum tabii, Türkiye'nin içinde binlerce yurt dışında burs veriyorlar. Amerika'da otuz küsur değişik üniversitelerde kariyer yapıyorlar. Kariyerin yapılmasının yanında kariyer yapmanın yanında aynı zamanda bu arkadaşlarımız orada hizmet de yapıyorlar ve bu iki üç senelik ömrü olan bir şey. Daha önce de vardı üç beş arkadaş ama fakat bunlar Allah'a çok şükür organize edildi. Himmetler belli bir noktada (kesinti) edildi ve şimdi orada çok iyi güdülüyorlar. Allah'ın inayet ve keremiyle her sene de besleniyorlar. İngiltere'den Almanya'ya oradan Avustralya'ya oradan Amerika'ya kadar her yerde kariyer yapan arkadaşlarımız besleniyorlar ve bu arkadaşlar bizim gayeyi hayalimize göre gelecekte o dünyalardaki üniversitelerdeki bizim tebliğcilerimiz olacaklardır. Türkiye'ye döndükleri zaman da burada el üstünde üniversitelerdeki olacaklar."