Erdoğan BM'de konuştu: Dünya sizden büyük!

BM’de liderlere hitap eden Erdoğan, konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimi ve Gülen örgütünün ortaya çıkardığı tehdit ile başladı. Suriye ve göç kriziyle ilgili de Batı’yı eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ilk gün yaptığı konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimiyle başladı. Gülen örgütünün sadece Türkiye değil bulunduğu 173 ülke için tehdit olduğunu söyledi.

Erdoğan konuşmasında Suriye'de siyasi geçiş sürecine de değindi. Suriye'de topak bütünlüğünü en fazla önemseyen ülkenin Türkiye olduğunu belirten Erdoğan, Fırat Kalkanı Operasyonu'yla güvenli bölgenin fiili olarak oluşturulduğunu belirtti. “PYD ve YPG'nin önceliğinin DAEŞ'le mücadele etmek olmadığı bu operasyonla ortaya çıktı” dedi.

Göç krizine, Avrupa Birliği ve BM'den gelen yardımların yetersizliğine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, göçmenlerin Avrupa şehirlerinde aşağılayıcı muamelelere karşı karşıya kaldığını söyledi. BM Güvenlik Konseyi'ndeki reform ihtiyacını da yine “Dünya beşten büyüktür” sözleriyle hatırlattı.

"FETÖ HEPİNİZ İÇİN TEHDİT"

Konuşmasının başında 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatan Erdoğan “Darbe girişimi milletimizin demokrasisine, hükümetine, özgürlüklerine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla engellendi. Bu bakımdan milletimle iftihar ediyorum. Bugün burada karşınızdaysam, milletimizin bu asil ve cesur girişimi sayesindedir” dedi. Liderlere Gülen örgütü ile mücadele çağrısı yaptı:

“Bu darbe girişimi dünya demokrasisine de yapıldı. Fethullahçı terör örgütü varlık gösterdiği 173 ülkenin tamamı için bir tehdittir. Bugün bu genel kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu terör örgütü, tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir. Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum. FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir.”

KİMSE SURİYE TOPRAĞINA GÖZ DİKMESİN

Suriye'deki savaştan en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu belirten Erdoğan, “DAEŞ, Nusra, PYD ve YPG gibi terör örgütleri bölgedeki faaliyetlerine devam ediyor” dedi. Türkiye'nin Suriye topraklarında gözü olmadığını bir kez daha vurguladı. Ilımlı muhaliflerle birlikte başlatılan operasyonun, güvenli bölgeyi fiilen oluşturduğunu söyledi:

“Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına en fazla önem veren ülke Türkiye'dir. Bizim Suriye'nin topraklarında asla gözümüz yoktur. Suriye Suriyelilerindir, Suriye topraklarında kimsenin gözünün olmaması gerekir.

Muhalefete destek vermemizle başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı, istikrar, huzur ve dengenin yeniden tesisi açısından kritik öneme sahiptir. PKK/PYD terör örgütünün önceliğinin DAEŞ'le mücadele etmek olmadığı bu operasyonla açıkça ortaya çıktı. Muhaliflerin özgüvenlerinin yerine gelmesini de sağlamış oldu.

Uzun süredir Suriye sınırlarımız boyunca güvenli bölge oluşturma çağrısında bulunuyoruz. 911 km sınırımız var, en uzun sınır bize ait. Türkiye bu sınır boyunca tehdit altındadır. Sabrettik, sabrettik ve sabrettik... Ancak 24 Ağustos'ta bir düğün merasiminde 14 yaşında bir çocuğu canlı bomba yapmak suretiyle kalabalığa gönderdiler, 56 kişi öldü. Türkiye artık duramazdı, ılımlı muhaliflerle müdahale ettik.”

BÖLGEYİ TERÖRDEN TEMİZLEDİK

“Önce Cerablus'ta, ardından Rai'de DAEŞ'i derdest ettik. Bölge Azez'den Fırat'a kadar terör koridoru olmaktan çıktı ve barış koridoru haline geldi. Bizim yaptığımız bugün bu güvenli bölgeyi fiilen hayata geçirmektir. Bölgenin elektrik ve su altyapısını çalışır hale getirmek için hemen harekete geçtik.

Göç edenlerin geri döndüğü bölgenin uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik kararlı bir duruş göstermeli ve birlikte çalışmalıyız. Ateşkes maalesef işler hale gelmedi. Gördüğünüz gibi ateşkes ortadan kalktı. Ve dün BM konvoyuna rejim tarafından saldırı yapıldı. Rejimin insanları açlığa mahkum ederek izlediği ‘ya teslim ol ya öl' politikasına uluslararası toplum ve BM daha ne kadar müsamaha gösterecek?”

DÜNYA 5'TEN BÜYÜK

Birleşmiş Milletler'in yapısında reformlara gitme çabalarını hatırlatan Erdoğan, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) reforme edilmedikçe, bu çabalar tam manasıyla amacına ulaşamayacaktır” dedi:

“Bu sebeple ‘Dünya 5'ten büyüktür' gerçeğini her fırsatta uluslararası kamuoyuna hatırlatıyoruz. Dünyayı bu beş ülkenin iki dudağı arasına mahkum edemezsiniz. Ama şu an dünya bu beş ülkenin iki dudağı arasına mahkum edilmiştir. Böyle bir BMGK olamaz, tüm dünyanın temsil edilmediği bir BMGK adaleti tesis edemez. Bunun gözden geçirilmesi gerekir. Üç tane ülke Avrupa'dan, bir Asya'dan, bir de Amerika, beş ülke… Dünyanın diğer ülkeleri ne olacak?

Daha demokratik, adil, şeffaf ve etkin kılacak kapsamlı bir reform üzerinde mümkün olan en geniş uzlaşmayı bu genel kurul sağlamalıdır. Sesimi çıkarırsam ne olur diye düşünürseniz biz yanmışız. Siyasetçi omurgalı olacak, doğruları seslendirecek.”


0 Yorum

Yorum Yap