Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İHH gerilimine Şimon Peres röportajından bakmak...
Gerginliklerin birisi bitmeden mutlaka bir diğerinin başladığı ülkemizde, son günlerin en ilginç tartışması İHH İnsani Yardım Vakfı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yaşandı. İHH İnsani Yardım Vakfı, özetle "Bu anlaşma yetersiz ve İsrail lehine" derken Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendisine çok dokunduğu belli olan bu eleştiri sonrası "Bana mı sordunuz giderken? Biz zaten yardım götürüyorduk sessiz sedasız" şeklinde bir cevap verdi. Daha sonra Erdoğan'ın ağzından çıkacak tek bir eleştirel sözü bekleyen Esat Ç.'nin liderliğindeki Twitter Troll Kuvvetleri, İHH ile ilgili lince başladı. "Herkes haddini bilmeli" ile başlayan eleştirel linç operasyonu "Hiç bir STK devlet işine karışmasın. Devlet yönetmek STK yönetmeye benzemez" tadında ayarlarla son buldu.
Tam süreç bu tonda giderken, İHH İnsani Yardım Vakfı ile sağlam şekilde kavgalı bulunan İsrail'den de Erdoğan'a üst düzey destek geldi. Daha evvel İHH İnsani Yardım Vakfı çalışanı İzzet Şahin'i günlerce müsadere altında tutan ve Mavi Marmara sonrası İHH'ya ait gemiyi bir limana keyfince bağlamakla kalmayıp o gemiyi oraya götürebilmek için uluslararası sularda 10 Türk vatandaşını katleden İsrail, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden oldukça memnun. Hatta öyle ki Erdoğan'ın 'One Minute' krizi döneminde ayar verdiği eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres bile Erdoğan'ın sözlerini takdirle karşıladığını ifade etti. Muhtemelen Şimon Peres'in hayatındaki en acı dakikaları yaşatan insan olmasına rağmen Erdoğan'ı takdirle karşılaması ise oldukça 'tuhaf' bir görünüm arz ediyor.
İşte Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in Şimon Peres'e Erdoğan'ın İHH'ya yönelik sözlerini sorduktan sonra aldığı o ilginç yanıt: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anlaşmanın imzalanmasından sonra Mavi Marmara'nın seferini organize eden İHH'ya yönelik eleştirel bir çıkışı oldu. ‘Bana mı sordunuz, izin mi aldınız?' şeklinde ifadeler kullandı. Bu ton değişikliği sizi şaşırttı mı? - Daha önce olmuş olsaydı sevinirdim. Ama hep dediğim gibi geçmiş geçmişte kaldı. Bugün artık hiç anlam taşımayacak türden polemiklere girmeyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıkça bunu dile getirmiş olmasını takdirle karşılıyorum. Daha önce söylenmiş olsaydı düşünceli bir davranış olurdu. Ama sonuçta prensipteki yaklaşım zaten buysa memnuniyetle karşılıyorum.