Irak ile Türkiye arasındaki Başika krizi konusunda atılan adımlar, girilen polemikler, yaşanan tartışmaları daha önce olduğu gibi derlemeye devam ediyoruz. Krizin başladığı andan beri yaşananları 'Irak'taki Türk askeri kimleri rahatsız ediyor?' isimli haberimizde toparlamıştık. Haberin devamını getirerek sizler için arşivlik bir dosya oluşturuyoruz. İşte yaşananlar:
EYLEM | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
İlk derleme haberimizi Başbakan Binali Yıldırım'ın 9. Ticaret ve Sanayi Şurası kapsamında bulunduğu TOBB Genel Merkezi'ndeki konuşması ile sonlandırmıştık. Yıldırım, o konuşmada "Irak'ta 63 ülkeden asker var… Irak'ın Türkiye'nin oradaki askeri varlığına takılması abesle iştigaldir. İyi niyetli değildir. Türk varlığı orada kalmaya devam edecektir" demişti.
İşte sonrasında yaşananlar:
"TÜRK GÜÇLERİNİ UYARIYORUZ, YERİNİZDEN KIPIRDAMAYIN"
Irak Başbakanı Haydar İbadi Perşembe akşamı (6 Ekim) Musul'da bulunan Türk askeri ile ilgili bir açıklama yaptı. İbadi şunları söyledi:
"Türk Askeri'nin Musul'da bulunmasına sıcak bakmıyoruz ve istemiyoruz. İmam Hüseyin'in makamından açıklıyorum. Türk Hükümeti, askerini Irak toprakları içinde savaşa sürüklemesin. Türk askerinin bulunması, Irak'ın egemenliğine müdahaledir ve daha öncede dediğim gibi Türk askeri kendini Irak topraklarında piknikte sanmasın. Irak'ta piknik yok IŞİD ile savaş var, biz Musul'u IŞİD'den geri aldığımızdan sonra onları misafir olarak davet edeceğiz ama şimdilik Türk askerine Irak'ta yer yok. Çünkü biz IŞİD ile savaşla meşgulüz ve Türk askerinin burada bulunması bize engel oluyor, Musul'un kurtarılması operasyonun içinde Türk askeri yoktur ve katılmasına izin vermeyeceğiz."
BAŞBAKAN YILDIRIM: IRAK NEDEN BU AÇIKLAMALAIR YAPIYOR? ZAMANI GELDİĞİNDE AÇIKLAYACAĞIZ
Ankara'da Cuma namazı çıkışı soruları yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım ise şu şekilde cevap verdi:
"Piknikte olduğunu kim söylüyor? Asker piknik yapar mı? Asker görev yapar ve bizim askerimizde orada görev yapıyor. Dünyanın başının belası DAEŞ'le mücadele ediyor. Bu mücadeleyi Suriye'de, Irak'ta yapan sadece biz değiliz, tüm ülkeler yapıyor. Irak'la ne fiziki ne gönül bağı olmayan birçok ülkenin orada askeri var ve bu mücadeleyi insanlık adına sürdürüyor. Dolayısıyla Bağdat'ın bu ve buna benzer açıklamalarını fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum. Bizim askerimizi oraya bugün gitmiş değildir. Uzun zamandır oradadır ve orada da çok anlamlı çalışmalar yapıyor.Bizim Irak'ın toprak bütünlüğüne yönelik düşmanca bir tutumumuz yok, çatışmaların önlenmesi için sorumluluk taşıyoruz. Bağdat hükümeti buna takılacağına, yıllardır bağrında beslediği ve Türkiye'nin canını yakan terör örgütüne karşı bir şey yapsın, öyle konuşsun. Ayak üstü tartışmalara girmeye gerek yok, neyin var olduğunu neyin var olmadığını biliyoruz. Bu lafların hiçbir kıymeti yok. Irak neden bu açıklamaları yapıyor? Zamanı gelince nedenini söyleriz.
"TÜRK ASKERİ İÇİN IRAK HÜKÜMETİNİN RIZASI YOK"
ABD Başkanı Barack Obama'nın IŞİD ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk "Irak'taki tüm askeri eylemler Irak hükümetinin tam rızası ve koordinasyonuyla olmalı. Biz de koalisyon olarak Irak hükümetinin rızası olmadan hiçbir şey yapmıyoruz" dedi.
McGurk, Türk askerinin Başika'da konuşlandırılmasına Irak hükümetinin rızasının olmadığını da sözlerine ekledi.
BAHÇELİ'DEN AÇIKLAMA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 Ekm günü yaptığı açıklamasında Irak ile ilgili şunları söyledi:
"TSK'nın Irak'ın Başika kampında bulunması meşru olduğu kadar ülke ve bölge güvenliği açısından da zorunluluktur. Komşu ülke Irak'ın, topraklarında terör örgütleri cirit atıp birçok ülkenin askeri varlığı konuşlanmışken Türkiye'ye işgalci muamelesi yapması, BM Güvenlik Konseyi'ne müracaatta bulunması tek kelimeyle hezeyan ve akıl tutulmasıdır."
IRAKLI ELÇİ'DEN TÜRKİYE'YE TEHDİT
Irak'ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi, Rudaw'a yaptığı açıklamada "Türkiye toprak bütünlüğümüze saygı göstermeli. Eğer bu konuda geri adım atmazlarsa tavrımız farklı olur. Irak'ta bulunan tüm güçler Irak Hükümeti'nin bilgisi dahilinde orada buluyor ancak Türkiye'nin oradaki varlığı illegaldir."
Türkiye'den gelen "Irak parçalanmış bir ülkedir" eleştirilerine de cevap veren Alevi, "Irak federal bir ülkedir. Güçlü merkezi bir yönetimi olmasa da meşru bir yönetime sahiptir. Kaldı ki bu konu Türkiye'yi ilgilendirmiyor" dedi.
IRAK İLE KARŞILIKLI VİZELER KALDIRILDI
Bu arada gerginlik devam eden "vize" görüşmelerini etkilemedi. Ankara'da 12 Ağustos'ta imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Arasında Diplomatik, Hususi ve Hizmet Pasaport Hamilleri İçin Vizelerin Karşılıklı Olarak Kaldırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”, Resmi Gazete'de yayınlandı. Buna göre her iki ülkenin diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamili olan vatandaşları, ilk giriş tarihinden itibaren her altı ay içerisinde 90 günü aşmamak kaydıyla diğer akit tarafın ülkesine girmek, ülkesinden transit geçmek, ülkesinde geçici olarak kalmak ve ülkesinden çıkmak için vize zorunluluğundan muaf tutulacak.
BAŞİKA'DAKİ TÜRK ASKERİ GÖRÜNTÜLENDİ
İngiliz haber ajansı Reuters, Başika'yı ve Türk askerini görüntüledi.
"TÜRK ASKERİ IRAK'IN RIZASIYLA GELDİ"
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Hükümeti Sözcüsü Sefin Dizayi, Türk askerlerinin Musul polisi ve gönüllü güçlere eğitim verdiği Başika ve Duberdan kamplarının Irak merkezi hükümeti ve Savunma Bakanlığının bilgisi ve rızası dahilinde kurulduğunu belirtti.
IKBY'Lİ VEKİLLERDEN YAZILI AÇIKLAMA: TÜRKİYE'NİN VARLIĞI YASAL DEĞİL
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamentosunda yer alan 5 siyasi parti - Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Goran (Değişim) Hareketi, İslami Toplum Partisi (Komela), İslami Hareket (Bizotnewe) ve Kürdistan Kominüst Partisi - Türkiye'nin Irak'taki varlığının yasal olmadığının iddia eden ortak bir yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada "Türk askerlerinin bir kısmı sınır geçip, Kürdistan toprakları içerisinde konuşlanmış durumda. Söz konusu güçlerin varlığı yasal değildir. Türk güçlerinin en kısa zamanda Türkiye'ye dönmesini talep ediyoruz" denildi.
IKBY Parlamentosunda 38 milletvekiline sahip Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile 10 milletvekiline sahip Müslüman Kardeşler Teşkilatı'na yakınlığıyla bilinen Kürdistan İslami Birlik Partisi'nin (Yekgirtu) açıklamaya destek vermedi.
HAŞDİ ŞABİ: IRAK KIBRIS'A DÖNER
İran destekli Bedr Kuvvetleri'nden Hadi el Amiri'nin genel komutasını üstlendiği ve Bağdat hükümeti ile birlikte hareket eden Haşd-i Şaabi grubundan bir açıklama geldi. Açıklamada, "Türkiye'nin muhtemel Musul operasyonunda yer almasının Irak'ın işgal ve bölünmesine sebep olacağı, Türkiye'nin operasyona dahil olmasıyla Irak'ın etnik ve dini olarak bölüneceği ve böylelikle Kıbrıs'a döneceği" ifade edildi.
IRAK'TA TÜRK BAYRAĞI YIRTTILAR
Başika'da bulunan Türk askerlerinin operasyonlarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen bir grup Türk bayrağı yırttı.
Bu yaşananlar arasıda Irak ordusu ve Şii milis güçleri IŞİD ile çatışmaya ve operasyonlar düzenlemeye devam etti. TSK ise sınır ötesi harekat yetkisi ile Kuzey Irak'a hava harekatalrı düzenledi.
"TÜRKİYE MUSUL'A MÜDAHALE ETSİN"
Eminönü'ndeki Yeni Cami'nin karşısında toplanan İstanbul'daki Iraklılar "Musul'da mezhep savaşı istemiyoruz", "Musul'a özgürlük", "Musul'da DAEŞ'e, milislere yer yok" yazılı pankartlar açtı. Türkiye'nin Musul'a müdahale etmesini isteyen kalabalık sloganlar eşliğinde Irak yöneitmini protesto etti.
INDEPENDENT: ABD, TÜRKİYE'Yİ MUSUL'DA İSTEMİYOR
Gazetede yayımlanan Kim Sengupta imzalı "Türkiye Suriye'de kendi amaçlarının peşinde olacak" başlıklı bir makale yayınlandı.
Putin-Erdoğan yakınlaşmasının anlatıldığı yazıda şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye işte böyle bir ortamda Suriye'ye zırhlılarını, hava gücünü ve askerlerini yolladı. Erdoğan'ın açıkladığı amaç IŞİD ve YPG güçlerini Türkiye'nin sınırlarından uzaklaştırmaktı. Amerikalılar Kürdleri IŞİD'e karşı en etkili müttefikler olarak görüyor ama Türk ordusu Washington'ın Kürdlerin hedef alınmaması uyarılarına kulak asmadı. Erdoğan, Kürdlerin almak istediği stratejik bir yer olan Cerablus'u Türk güçleri aldığında vakit geçirmeden Putin'i aradı. Amerikan ve Irak güçleri dokuz gün içinde Musul'u IŞİD'den alma operasyonunun ilk aşamasına başlamaya hazırlanıyor. Erdoğan Türk güçlerinin de 'Musul'u kurtarma operasyonunda bir rol oynayacağını' söyledi ve 'Kimse bunu yapmamızı önleyemez' dedi. Ama ne Irak ne de ABD Musul'a Türk katılımını istemiyor."
Amerikan Sözcüsü Albay John Dorian'ın "Irak topraklarındaki Türk askeri güçleri koalisyon güçlerinin bir parçası değil. Irak hükümetinin daveti ve izniyle orada değiller ve bu yüzden yasadışılar" şeklindeki açıklamasınınhatırlatıldığı yazıda "Putin'in bu konuda Erdoğan'a yardımcı olabilmesi pek mümkün değil. Türk lider Musul IŞİD'den kurtulunca, sadece Sünnilerin yaşamasına izin verilmesi gerektiğini söyledi. Bu talep, Irak'ın Şiilerin hâkimiyetindeki hükümeti tarafından reddedildi ve Rusya, bazıları İran tarafından yönetilen Şii grupların ortadan kaybolmasını istemeyecek. Beşar Esad ve Kremlin'in değerli müttefiki olan Tahran bu çalkantılı ve şiddet dolu bölgedeki güç mücadelesinde hala bir oyuncu" denildi.
BİNALİ YILDIRIM: SEN ÖNCE DEVLET OLMAYI BİL!
İstanbul Teknik Üniversitesinin 2016-2017 Akademik Yılı Açılış Töreni'n konuşan Yıldırım (10 Ekim) İbadi'ye bir kez daha cevap vererek şöyle dedi:
"Ne yazık ki bölgeyle fiziki ve gönül bağı olmayan birçok ülke orada birtakım çalışmalar yaparken bu bölgede yaşayan hükümetlerin sesi soluğu çıkmıyor ancak bu istikrarsızlığın, bu kargaşanın en büyük bedelini ödeyen Türkiye'nin meseleye sahip çıkmasından rahatsız olduklarını görüyoruz. Bunu söyleyecek olanların önce ülkelerine sahip çıkması lazım. Önce siz ülkenizin içinde yaşayan bütün vatandaşlarınıza sahip çıkın, onların yok olmasının önüne geçin, devlet olmayı bilin, ondan sonra Türkiye'ye laf edin. Bunu yapmazsanız söylediğiniz laflar biraz mizahi oluyor. İradenizi ortaya koyun. Orada cirit atan terör örgütlerini, ülkenizin hiçbir sorununa çözüm üretmeyecek birtakım unsurları orada barındırmaya devam ederseniz Türkiye elbetteki hudutlarını korumak, terörle mücadele etmek ve vatandaşlarının can mal güvenliğini sağlamak için her türlü tedbiri alır ve almaya da hakkı var."
ERDOĞAN'DAN SURİYE ve IRAK MESAJLARI
Dünya Enerji Kongresi 2016 programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Suriye'ye, Ortadoğu'ya barış getirmek için gelin el ele verelim. Halep'teki bir çocuk ufka baktığında umutla dolmalı. Ama şu anda baktıklarında yalnızca kendilerini hedef alan uçaklar görüyor. Musul'da bir çocuk ufka baktığında geleceğe dair planlar yapmalıyken sadece DEAŞ zulmü ile DEAŞ sonrası maruz kaldıkları mezhepçiliği düşünüyor. Gelin gayret sarf edelim. Musul'un hem DEAŞ tehdidinden hem mezhepçilik baskısından kurtarılması için gelin beraber mücadele edelim. Gelin barış için elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanalım. Gelin yeni ufukları hep birlikte kucaklayalım. Bizim dünyaya yaptığımız adalet, barış, istikrar çağrıları keisnlikle samimiyetsiz beyanlardan ibaret değildir. Tam tersine, biz savunduğumuz her değeri bedelini en ağır şekilde şekilde ödeyerek yaşayan bir ülkeyiz. Bu bedel kimi zaman ekonomik şekilde maddiyatla sınırlı kalırken kimi zaman 15 Temmuz'daki gibi kanla ödenebiliyor."
"IRAK'TA 30 BİN İRANLI MİLİS"
Irak Parlamentosu Güvenlik ve Savunma Komisyonu Üyesi Şahevan Abdullah "Haşdi Şabi bünyesinde 30 bin İranlının olduğuna dair 2015'ten bu yana elimde bilgi var. Söz konusu İranlılar DAEŞ'in 2014'te saldırılarını yoğunlaştırması ve Şii merci Ayetullah Ali Sistani'nin çağrısı üzerine Irak'a geldi. İran, Irak'taki vatandaşlarını istediği şekilde kullanıyor. Şii milis güçleri arasındaki kontrolü ve dengeleri bu İranlılar sayesinde sağlıyor. Şii milislerin Musul operasyonunda yer alması demek, İranlı milislerin de operasyonlara katılması anlamına geliyor. Kent merkezinde sivillerin öldürülmesi ve evlerin yıkılması gibi olaylar yaşanırsa, Şii milisler ve Sünniler arasında bir iç çatışmanın çıkma ihtimali yüksektir" açıklamasında bulundu.
"TÜRK ASKERİ BAĞDAT YÖNETİMİNİN TALEBİYLE GELDİ"
Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Dış İlişkiler Sorumlusu Hemin Hawrami (10 Ekim) Al Jazeera'ya veridği röportajda "Türk askerleri Bağdat yönetiminin talebiyle gelmişti" dedi.
IRAK ORDUSU'NDAN MUSUL'A ASKERİ SEVKİYAT
Orduya bağlı 76'ncı Tugay Komutanlığı ağır silah ve zırhlı araçlarla ülkenin batısındaki Enbar vilayetinden Musul'un güney ve doğu cephelerine doğru ilerledi.
Bu arada Bağdat'ta canlı bomba olayları sonucu çok sayıda insan öldü. Devam eden bir başka mesele ise Irak'ın IŞİD bombardımanları ve TSK'nın Kuzey Irak'a hava harekatları...
"MUSUL'U IŞİD'E BIRAKIP KAÇAN IRAK'IN TÜRKİYE'YE ATARLANMASI..."
Grup toplantısı saatlerine göre ilk önce kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şunları söyledi:
"Bugünlerde Türk askerine ahlaksızca işgalci suçlaması getirip, toprakları terör yuvası olan Irak'a bakınız. Musul'u IŞİD'e bırakıp kaçan Irak'ın Türkiye'ye atarlanması her şeyi özetlemektedir. Suriye ve diğer İslam ülkelerinin perişanlıklarını söylemeye bile gerek yoktur."
"BAŞİKA'DAKİ VARLIĞIMIZ"
Sonra parti grubunda kürsüye Başbakan Binali Yıldırım çıktı. Yıldırım Irak konusunda şu açıklamaları yaptı:
"DAEŞ ile mücadelemizi aralıksız sürdüreceğiz. Kimse bizden geri adım atmamızı beklemesin. Boşa harcayacak zamanımız yok. Türkiye için yerine getirmemiz gereken önemli görevlerimiz var. Türkiye içinde olduğu gibi sınırötesinde de terörle mücadelemiz devam ediyor. Fırat Kalkanı operasyonu devam ediyor. DAEŞ Türkiye'yi hedef alarak kendisine alan açmaya çalışıyor. Şu an itibariyle bin kilometrekarelik bir alanda güvenliği sağladık. Terör örgütü üyelerinin sızarak ülkemizde intihar eylemleri yapmasının da önüne geçtik. Fırat'ın batısı diyoruz ama, eğer terör eylemleri Fırat'ın doğusunda da devam ederse orası için de gereğini yapırız. Kimse Kürtlere operasyon yapılıyor safsatasını bize anlatmasın. Kobani'de 200 bin Kürt kardeşimize sınırlarını açan Türkiye'dir. Irak ile Suriye ile ne gönül bağı ne de fiziki bağı olmayan ülkeler orada cirit atarken güvenliğimizi sağlamak için oradaki faaliyetimize laf edenler abesle iştigal ediyorlar. Ülke güvenliğimizi milletimizin can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak girişimlere izin vermeyeceğiz. Musul'da planlanan operasyonların DAEŞ'in Musul'dan çıkarılmasıyla sınırlı olması gerektiğini dostlarımıza anlattı. Siz orada demografik yapıyı değiştirmeye kalkarsanız, büyük bir mezhep savaşının da ateşini fitillemiş olursunuz. Başika'da bulunma nedenimiz budur."
ERDOĞAN'DAN İBADİ'YE: HADDİNİ BİL!"
İstanbul'da gerçekleştirilen Avrasya İslam şurası'nda söz alan Erdoğan, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın en dikkat çekici ifadesi ise adını anarak hedef aldığı ve direkt eleştirdiği İbadi'ye "Haddini bil!" demesi oldu.
İşte o ifadeler:
Şu anda Irak'ta, yakında da Musul'da yapılacak operasyonlara aynı anlayışla, nasıl Cerablus'ta katıldıysak, nasıl Rai'de katıldıysak, evet şimdi yine söylüyorum. Şahsıma hakaretler ediyor, sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin, Irak'tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak'ın Başbakanı. Önce haddini bil... Kendileri Başika Üssü'nü kurmamız için Sayın Davutoğlu döneminde bizlere talepleri var, bunların hepsinin canlı kayıtları var ve bugün, yarın bunların hepsi televizyonlarda yayımlanacak. Buna rağmen Başika üssüne girilmiştir, şimdi diyor ki; 'Buradan çekilin.' Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu sizlerden talimat alacak kadar kalitesini kaybetmiş değildir. Gereği neyse bunu biz gerektiği şekilde bugüne kadar nasıl yaptıysak yapmaya devam edeceğiz."
KILIÇTAROĞLU'NDAN IRAK YÖNETİMİNE RİCA: LÜTFEN BUNU İSTEMEYİNİZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da grup toplantısında ilgili konuya değindi. Kılıçdaroğlu'nun en dikkat çeken tarafı ise üslubu oldu. FETÖ vb konularda sesini gittikçe yükselten Kılıçdaroğlu, Irak konusunda "ricacı" bir tavır takınarak, kibar bir şekilde "Başika'dan askerlerimizin Irak'ı terk etmelerini istemeyiniz" dedi.
İşte o açıklamalar:
"Musul operasyonu IŞİD sonrası Ortadoğu ile ilgili yeni stratejiler demektir. IŞİD, Musul'dan kurtarıldıktan sonra Irak ve Suriye ile ilgili yeni stratejiler gündeme gelecek. Türkiye'nin bu konuda son derece dikkatli bir dil kullanması lazım. Ama üzülerek, ifade edeyim. Sayın Erdoğan, Dubai merkezli TV'ye verdiği demeçle mezhep endeksli dış politikayı gündeme getirdi. Bunun üzerine Irak Merkezi Yönetimi, Türk askerinin Başika'dan çekilmesini istedi. Kullanacağınız dil çok ama çok önemlidir. Irak'ın toprak bütünlüğünü her dönem savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Irak'ın kaderini Irak halkının belirlemesi gerektiğini söyledik. Söylemeye de devam edeceğiz. Başika'da bizim askerlerimizin bulunması sıradan bir olay değildir. Irak halkının güvencesi için Başika'da bizim askerlerimiz bulunuyor. Dolayısıyla buradan size ulaşan bazı söylemlerin iticiliğine kapılıp, Başika'dan askerlerimizin Irak'ı terk etmelerini istemeyiniz. Onlar aynı zamanda sizin güvenceniz. Elbette Irak'ın iç sorunu bittikten sonra askerler geriye çekilecektir. Ama biz Musul'da, Kerkük'te ve diğer Irak bölgelerinde terörün ayıklanmasını ve IŞİD'in o bölgeden çıkmasını istiyoruz. Bize bir görev düştü. Sizin isteğiniz üzerine oraya geldik ve dolayısıyla görevimizi yapmaya izin veriniz. Biz Irak halkıyla dostluğumuzu sürdürmeye kararlıyız."
HAŞDİ ŞABİ'DEN YENİ TEHDİT
Öte yandan Irak ile Türkiye arasında krize sebep olan diğer bir konu Şii Milis gücü Haşdi Şabi sözcülerinden biri de Türkiye'yi bir kez daha tehdit etti. BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre İngiliz Times gazetesi Haşdi Şabi sözcülerinden Cevad el Tilbawi'nin "Musul'daki Türk birlikleri meşru bir hedef olacak. Türk askerlerine, IŞİD'e nasıl muamele ediyorsak, o şekilde davranacağız" dedi.
İBADİ'NİN SÖZCÜSÜNDEN AÇIKLAMA
Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Hadidi "Türkiye'den gelen açıklamalar, hukuk ve güvenlik meselesini kişisel probleme dönüştürdüğünü gösteriyor.. Anlaşılan Türkiye, Irak'la sorunun çözme konusunda ciddi değil" dedi.
İBADİ'DEN 15 TEMMUZLU CEVAP
Sonrasında ise İbadi konuştu. 15 Temmuz imasında bulunan Irak Başbakanı "Biz senin düşmanın değiliz ve topraklarımızın kendi adamlarımızın kararlılığıyla kurtaracağız, video çağrısıyla değil" dedi.
ABD'DEN TÜRKİYE KARŞITI AÇIKLAMA
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, günlük basın toplantısında Kirby "Türk güçleri, Irak'taki uluslararası koalisyonun bir parçası değil" dedi.
İşte o açıklama:
"Son günlerde basında yer alan haberler Musul'u özgürleştirmek için yapılacak Irak operasyonunda uluslararası güçlerin rolüyle ilgili bazı spekülasyonlara yer verdi. Defalarca açıkladığımız gibi, ABD Irak'ın birliğini ve egemenliğini destekliyor. Bu maksatla, Irak'taki tüm uluslararası güçlerin burada Irak Hükümeti'nin izni ve koordinasyonuyla, koalisyon çatısı altında bulunması gerektiğine inanıyoruz. IŞİD'in yenilmesi çabalarında bütünlüğü sağlamak ve Irak halkı için kalıcı güvenliği temin etmek için, tüm tarafların gelecek günlerde ve haftalarda yakın koordinasyon içinde olması zorunludur."
BİR ÖNCEKİ HABER İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYINIZ