Kılıçdaroğlu'ndan 'biz ve onlar' manifestosu
EYLEM | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
CHP Parti Meclisi (PM), bugün Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Bir önceki PM bildirisine yapılan eleştirilere yanıt veren Kılıçdarğlu, "memnunum, teşekkür ederim" dedi.
Fakat konuşması sırasında "biz ve onlar" ayrımı dikkat çekti.
İşte sıklıkla, iktidara ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "ayrıştırıcı bir dil kullanıyorsunuz" diyen Kılıçdaroğlu'nun 10 Kasım'da başlatmaya çalıştığı "Atatürk tartışması" sonrası neredeyse bir manifesto gibi sıraladığı "biz ve onlar" açıklamaları:
***
Biz medya üzerindeki baskılardan rahatsızız. Medya üzerinde baskı yoktur, diyen bir Allah'ın kulu yok. Bu eleştiriye yanıt vermek bile beni rahatsız ediyor. Gönül isterdi ki iktidar olanlar bile medya üzerinde güvenlik güçlerinin baskılarını bir nebze engellemiş olsun. Gazeteci eline silah aldıysa dağa çıktıysa birisini vurduysa tamam, yargılayın. Terör, diye tutun, içeri atın. Elinde sadece kalemi var bunun. Yazı yazıyor. Gazeteci özgürce yazabilmelidir. Televizyonları, gazeteleri niye kapatıyorsunuz? Mahkeme kararı yok. Yürütmenin aldığı yetkiyle televizyonları, gazeteleri kapatıyorum, diyorsunuz. Yürütmenin böyle bir yetkisinin olmaması lazım. İktidarın bu yöndeki baskılarının Türkiye'ye ciddi zararlar verdiğini artık onların görmeleri lazım. Biz hiçbir gazetecinin hapse atılmasını istemiyoruz.
***
Devletin temeli adalettir. Adaletle yargılayın. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz. Adalet mülkün temelidir. Bunu savunuyoruz. Onlar itiraz ediyor, 'Neden bunu söylüyorsunuz? diye. Adaletsizliğe alkış tutmamızı mı istiyorlar? Böyle bir anlayışı nasıl bizden bekleyebilirler? Biz hiçbir zaman çıkıp 'Biz mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik. Onlar dediler. Biz hiçbir zaman 'Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum' demedik. Onlar söyledi. Çünkü onlar adaleti savunmuyor, biz savunuyoruz. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var" açıklamasında bulundu.
***
Devletin temeli adalettir. Adaletle yargılayın. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz. Adalet mülkün temelidir. Bunu savunuyoruz. Onlar itiraz ediyor, 'Neden bunu söylüyorsunuz? diye. Adaletsizliğe alkış tutmamızı mı istiyorlar? Böyle bir anlayışı nasıl bizden bekleyebilirler? Biz hiçbir zaman çıkıp 'Biz mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik. Onlar dediler. Biz hiçbir zaman 'Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum' demedik. Onlar söyledi. Çünkü onlar adaleti savunmuyor, biz savunuyoruz. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var" açıklamasında bulundu.
KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞLATMAYA ÇALIŞTIĞI ATATÜRK TARTIŞMASI
(HABERE GİTMEK İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYINIZ)
ELEŞTİRİLEN PM BİLDİRİSİNDE NE VARDI?
Kılıçdaroğlu ve Parti Meclisi'nin 6 Kasım'da gerçekleştirdiği toplantı sornası yayınladığı bildiride Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyon ve HDP'li vekillere gözaltı ile tutuklama kararlarına tepki gösteriliyordu.
PINAR HİLAL BALTA
CHP Parti Meclisi (PM), bugün Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Bir önceki PM bildirisine yapılan eleştirilere yanıt veren Kılıçdarğlu, "memnunum, teşekkür ederim" dedi.
Fakat konuşması sırasında "biz ve onlar" ayrımı dikkat çekti.
İşte sıklıkla, iktidara ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "ayrıştırıcı bir dil kullanıyorsunuz" diyen Kılıçdaroğlu'nun 10 Kasım'da başlatmaya çalıştığı "Atatürk tartışması" sonrası neredeyse bir manifesto gibi sıraladığı "biz ve onlar" açıklamaları:
***
Biz medya üzerindeki baskılardan rahatsızız. Medya üzerinde baskı yoktur, diyen bir Allah'ın kulu yok. Bu eleştiriye yanıt vermek bile beni rahatsız ediyor. Gönül isterdi ki iktidar olanlar bile medya üzerinde güvenlik güçlerinin baskılarını bir nebze engellemiş olsun. Gazeteci eline silah aldıysa dağa çıktıysa birisini vurduysa tamam, yargılayın. Terör, diye tutun, içeri atın. Elinde sadece kalemi var bunun. Yazı yazıyor. Gazeteci özgürce yazabilmelidir. Televizyonları, gazeteleri niye kapatıyorsunuz? Mahkeme kararı yok. Yürütmenin aldığı yetkiyle televizyonları, gazeteleri kapatıyorum, diyorsunuz. Yürütmenin böyle bir yetkisinin olmaması lazım. İktidarın bu yöndeki baskılarının Türkiye'ye ciddi zararlar verdiğini artık onların görmeleri lazım. Biz hiçbir gazetecinin hapse atılmasını istemiyoruz.
***
Devletin temeli adalettir. Adaletle yargılayın. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz. Adalet mülkün temelidir. Bunu savunuyoruz. Onlar itiraz ediyor, 'Neden bunu söylüyorsunuz? diye. Adaletsizliğe alkış tutmamızı mı istiyorlar? Böyle bir anlayışı nasıl bizden bekleyebilirler? Biz hiçbir zaman çıkıp 'Biz mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik. Onlar dediler. Biz hiçbir zaman 'Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum' demedik. Onlar söyledi. Çünkü onlar adaleti savunmuyor, biz savunuyoruz. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var" açıklamasında bulundu.
***
Devletin temeli adalettir. Adaletle yargılayın. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz. Adalet mülkün temelidir. Bunu savunuyoruz. Onlar itiraz ediyor, 'Neden bunu söylüyorsunuz? diye. Adaletsizliğe alkış tutmamızı mı istiyorlar? Böyle bir anlayışı nasıl bizden bekleyebilirler? Biz hiçbir zaman çıkıp 'Biz mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik. Onlar dediler. Biz hiçbir zaman 'Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum' demedik. Onlar söyledi. Çünkü onlar adaleti savunmuyor, biz savunuyoruz. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var" açıklamasında bulundu.
KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞLATMAYA ÇALIŞTIĞI ATATÜRK TARTIŞMASI
(HABERE GİTMEK İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYINIZ)
ELEŞTİRİLEN PM BİLDİRİSİNDE NE VARDI?
Kılıçdaroğlu ve Parti Meclisi'nin 6 Kasım'da gerçekleştirdiği toplantı sornası yayınladığı bildiride Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyon ve HDP'li vekillere gözaltı ile tutuklama kararlarına tepki gösteriliyordu.