PKK'nın Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırısı, zihinlerde hala tazeyken CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, silahlı saldırıya uğradı.
EYLEM | HABER MERKEZİ
Bülent Tezcan, uğradığı silahlı saldırı sonrası günün en çok konuşulan konusu oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili bir resim sergisine katıldıktan sonra partililerle birlikte yemek için CHP Aydın İl Başkanlığı karşısında bir restorana geçti. Yemek yediği sırada bir kişi kalkarak silahını çekti ve Tezcan'a ateş etti. Tezcan, Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim ve Araştrıma Hastanesi'ne kaldırılanak tedaviye alındı.
İşte sonrasında yaşananlar:
KUŞADASINDA YAKALANDI
Tezcan'a silahlı saldırıda bulunduğu iddiasıyla Kuşadası'nda yakalanan Alparslan S., ifadesinin alınmasının ardından Aydın'a gönderildi. Şüpheli Alparslan S., Aydın Emniyet Müdürlüğü ek hizmet binasına götürüldü.
Alparslan S.'nin yanındaki F.Y. de teslim oldu.
"DEVLETİMİN NİŞANI"
Saldırgan "Neden yaptınız?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Bu kelepçeler devletimin bana verdiği şeref madalyasıdır."
ÜLKÜ OCAKLARI İDDİASI
Saldırganın "Ülkü Ocakları üyesi" olduğu iddiaları da gündeme geldi.
"PLANLI BİR SALDIRI"
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Tezcan'ı ziyareti sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
"Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı planlı bir saldırının yapılması bizi üzüyor. Provokasyonlara teslim olmayacağız. Bu tür provokasyonlar ülkenin karışması ve bölünmesi için yapılan provokasyonlardır
Oradan önceden yer ayırtıyorlar, oraya geliyorlar, özellikle Bülent Bey'in ve arkadaşlarının yemek yediği masanın hemen arkasında oturmak istiyorlar. Rezervasyon talebinde bulunuyorlar. Ve dolayısıyla bu planlı saldırının arkasındaki güçlerin ve iradenin ortaya çıkarılması bizim için çok önemlidir. CHP'ye karşı planlı bir saldırının yapılması bizi üzüyor. Daha önce bir şehit cenazesinde önümüze kurşun atılmıştı. Bu olay, o olayın bir benzeridir, bir başka versiyonudur.
Bütün Cumhuriyet Halk Partili vatandaşlarıma seslenmek isterim. Ne yaparlarsa yapsınlar bildiğimiz doğru yoldan şaşmayacağız, provakasyonlara teslim olmayacağız, onların beklentilerini boşa çıkarmak her CHP'linin görevidir. Bu bağlamda hareket edeceğiz. Biz ülkemizi seviyoruz. Bu ülkede hepimiz barış içinde, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bu provakasyonlar, ülkenin karışması, bölünmesi için yapılan provakasyonlardır. Bunlara izin verilmemelidir; her vatandaşımın da bu konuda son derece dikkatli olması gerekir."
KILIÇDAROĞLU'NDAN "DEVLET NİŞANI" VE "ÜLKÜCÜYDÜ" İDDİASINA İLK YORUM
"Kelepçeler devletin nişanı olmaz. Kelepçe takılmışsa suçlu olduğunu gösterir. Zaten kendisinin de suç dosyası da bir hayli kabarık. Dolayısıyla kelepçeyi kendisi için özel bir nişan olarak görmüş olabilir.
Ülkücü kardeşlerimize yönelik olarak... Evet böyle bir iddia geldi. Ama ben buradan gayet açık ve net Türkiye'deki bütün ülkücü kardeşlerime seslenmek isterim... Bütün ülkücülerin en az bizim kadar vatansever olduğunu biliyorum. Biz nasıl Türkiye'nin geleceği konusunda endişe taşıyorsak samimi bütün ülkücüler de aynı endişeyi taşıyor. Eline silah alıp, bir siyasiye ateş etmek sedece ve sadece ülküleri karalamaktır. Bu kişi asla bir ülkücü olamaz. Böyle bir insanın ülkücü adını kullanması da zaten başlı başına bir sorundur. Biz, ister ülkücü olsun, ister başka bir düşünceden olsun eline silah alıp, kendi idealini, düşüncesini gerçekleştirmek için başkasına ateş eden, onu öldüren insanı vatansever olarak zaten kabul edemeyiz. Olaya böyle bakmak gerekiyor."
KILIÇDAROĞLU'NA SALDIRI HALA AKILLARDA
Artvin, Şavşat'a gelen Kılıçdaroğlu, karayolu ile Ardahan'a geçmek istemiş, fakat konvoyuna Yarıklı köyü yakınlarında ateş açılmış ve çatışma çıkmıştı. 25 Ağustos günü yaşanan olayda konvoy Şavşat'a geri dönmek istemiş, fakat Meydancık yol ayrımında ikinci saldırı yaşanmıştı. Bunun üzerine zırhlı panzere bindirilen Kılıçdaroğlu, Karayolları binasına götürülmüştü.
Ayrıca Şavşat'a dönüş yoluna geçen Kılıçdaroğlu'nun konvoyunu roket ile hedef alan bir PKK'lı bir koruma polisinin hızlı davranması ile etkisiz hale getirilmişti.
İçişleri Bakanı Efkan ala "fail PKK'dır" demiş, Kılıçdaroğlu bağlandığı ilk canlı yayında şu açıklamaları yapmıştı:
"Şu an Şavşat kaymakamlığındayız. Güvendeyiz. İçişleri'nin sağladığı bir helikopter ile buraya geldik. Genel Başkan'ın aracına roketli saldırı yapılacaktı,korumalar teröristi farketti. çatışma başladı. Olağan üstü güvenlik tedbirlerinin Devlet tarafından alınması sayesinde,bu suikat girişimi başarız olmuştur."
CHP HEDEFTE Mİ?
15 Temmuz sonrası hala firari olan darbecilerin siyasi suikastlerde bulunabileceği konuşulmuştu. 15 Temmuz sonrası CHP Liderinin koruma sayısı da artırılmıştı.
Saldırı sonrası gündeme gelen "ülkücü" iddiaları da "bir takım gruplar, tekrar karşı karşıya mı getirilmeye çalışılıyor?" sorularını akıllara getirdi...