'Misak-ı Milli mülk-ü millettir! Millet ise Türk'tür!'

MHP Lideri Devlet Bahçeli, grubunda yaptığı konuşmada Suriye ve Irak'a dair açıklamalarda bulundu.

EYLEM | HABER MERKEZİ

Suriye özelinde Halep'e değinen ve durumun çok acil olduğunu ifade eden Bahçeli, Irak'ta ise Musul Operasyonu ve Misak-ı Milli konusuna değindi.

İşte o açıklamalar:

"HALEP'İN KADER ÇİZGİSİYLE ANADOLU'NUN İSTİKBALİ AYRI ve UZAK DEĞİLDİR"

Suriye metruk bir tekne gibidir. Bu teknenin dümeni bozuk, yakalandığı fırtına azgındır. Halep kan ağlamaktadır. İnsani yardım konvoyları, hastaneler, masum canlar hedef alınmaktadır. Ateşkes sağlanmazsa Halep imha olacaktır, devasa bir kültür medeniyeti adeta ölüme terk edilmiştir. Halep'in baskı ve zulümden kurtulması hem kardeşlik hem hassasiyetler gereğince acil ve zorunludur. Meseleye bakışımız yabancılarınki gibi olmamalıdır. Çünkü Halep'in kader çizgisiyle Anadolu'nun istikbali ayrı ve uzak değildir. Kaderimiz örtüşmekte, yollarımız kesişmektedir. Halep tehlikedeyse Gaziantep, Hatay tehlike altındadır. 911 kilometrelik sınırımız olan Suriye'nin 6 yıla yaklaşan iç savaş ortamı ülkemize az ya da çok tesir etmiştir. Türkiye'nin kontrolsüz savrulmalara müdahil olması kaçınılmazdır. Tam tersi bir durum ülkemizi daha da pasif hale sokacak, cinayet oyunlarına karşı savunmasız bırakacaktır.

"MİLLETİMİZİN SORUMLULUKLARI VARDIR"

Dünyanın bir ucundan kalkıp gelen ülkelerin Türkiye'nin çağrı ve taleplerine kulak tıkaması işgüzarlıktır. Komşu ülkelerimizin geleceğini tayin yetkisini kendilerinde gören aymazlar, Müslümanların canına, ırzına kast eden cahiller abidesidir. Huzur içinde bulunan coğrafyalara kanlı ambargolar koyan ülkelerin sahtelikleri bardağı çoktan taşırmıştır. Bunlar İslam alemine fitne aşılamıştır. Özgürlük ve demokrasi çığırtkanları önce ortak değerlerimizi benimsemizi ertelenemez bir ihtiyaçtır. İslam toplumlarının Haçlı projelerinin istilasından kurtulup belini doğrultması elzem hale gelmiştir. Türkiye'nin çevresinden kendini soyutlamasının doğru olmadığı gibi mümkün de değildir. Tarihin ve coğrafyanın milletimize yüklediği sorumluluklar vardır. Bu sorumluluklar ABD istedi, Almanya buyurdu, Fransa zorladı diye kesinlikle ihmal edilmeyecek, yol sayılmayacaktır.

"MİSAK-I MİLLİ MÜLK-Ü MİLLETTİR"

Politik dinamitlerin çarpıtılması, çiğnenmesi, başka başkentlerin alanına paldır küldür girilmesi sadece komşu ülkelerle ilişkimizin kesilmesine neden olmayacak, daha fenası bize bir vatan kaybettirecektir. Kurucu kahramanların yüzyıllardır devam edegelen sancılı bir geri çekilme tavrına son vermek, sınırı çizmek için Misak-ı Milli'yi kaleme aldıkları bilinen bir gerçektir. Türkiye bu şuura sahip olduğu müddetçe Şam'daki gelişmeleri izleyecek, Musul-Kerkük sevdasından ödün vermeyecektir. Mekke'de vurdular, Sakarya'da dirildik. Yemen'de durdurdular, Dumlupınar'da yola koyulduk. Kanadımızı kırdılar, taarruzla cevap verdik. Trablusgarp'ı Trabzon'dan ayrı görmedik. Hayallerimiz bir oldu, özlemlerimiz bir. Böylece yakın coğrafyalardaki her dağa, her caddeye izlerimizi kazıdık. Türk'ün adını yazdık. Buraları vatan bildik, vatan yaptık. Ne varki hüzünlü bir şekilde kaybettik. Umutları yarım bırakarak ecdadımızın hedeflerini kalbimize iliştirip milli hafızalara naklederek Anadolu yollarına düştük. Cehalet çukurunda tepinenlerin bu hakikatleri anlamasını da ümit etmiyoruz. İfadelerimizi millet sahiplensin, ülkeyi yönetenler bilsin. Bize yetecek maksadımız inşallah hasıl olacaktır. Bu vesileyle tekrar ediyorum. Anlamlandırmakta güçlük çekenlere hatırlatıyorum; Misak-ı Milli mülk-ü millettir. Millet ise Türk'tür. Uzun bir süredir devamlı gündemde tutulan Musul operasyonu dün sabaha karşı devreye alınmıştır. Musul'un IŞİD tarafından işgali 6 Haziran 2014'te başlamış 5 gün içinde de tamamlanmıştır. Türkmenlerin yuvası istila edilmiştir. 2 yılı aşkın süredir Musul canilerin kontrolündedir. Bayraklarında siyahlık kadar ruh ve vicdanları kararan teröristler Musul'a kast etmiştir. Dün ilan edilen askeri hareketle temizlik için düğmeye basılmıştır. Türkiye'ye karşı ileri geri konuşan Haydar El-Ebadi operasyonun ilk saatlerinde operasyonun başlatıldığını duyurmuştur. Ebadi altını çizerek Irak'a sadece Irak ordusunun gireceğinin altını çizmiş, ülkemize durum ve statü hatırlatması yapmıştır.

Gerilim politikası öncelikle muhataplarını mahçup edecek, yüzlerini kızartacaktır. Musul'u birtakım çapulculara bırakan İbadi'nin komşuluk hukukuna hizmet etmediği açıktır. Bunlar hem kel, hem foduldur.

IRAK YÖNETİMİNE ELEŞTİRİLER

Açılan üç cepheden IŞİD kıskaca alınmıştır, operasyonun kritik üssü olan Zerdek dağında ABD'li askerler peşmerge ile savaşa katılmaktadır ABD'li askerler IŞİD hedeflerini obüsleriyle vurmaktadır. IŞİD ise boş durmamış, savaş uçaklarının görüş açısını kapatmak amacıyla hendeklere ham petrol döküp ateşe vermiştir. Bunlar oluyorken Musul'un doğusunda operasyona giden konvoya düzenlenen intihar saldırısı sonucunda 70 Iraklı asker hayatını kaybetmiştir. Saklamaya yer yoktur, Musul operasyonunun başını ABD çekmektedir. ABD ile İran arasında yapılan anlaşmaya göre PKK'lı teröristlerle birlikte Haşdi Şaabi ile operasyona katılacakları iddia edilmiştir. PKK'nın Musul operasyonunda ne işi vardır, Türkiye'ye nasıl bir mesaj vermektedir. Irak kendi topraklarındaki terör örgütlerini görüp Türkiye'ye nasıl gelme demektedir. Ebadi'nin yolu yol değildir. Mantığı tıpkısıyla celladına bağlanmış bir köleden farklı değildir. Türkiye'nin yardım uzattığı Ezilerin sırtımızdan vurduğunu görmemek için kör olmamız gerekmektedir. Ebadi kimin hesabına çalışmaktadır. Türkiye'yi Musul'dan uzak tutma gayretleri, ne ya da kimlere hizmettir. Başika'ya TSK davet edilirken bir şey yoktu da şimdi mi oldu. Başika beka noktamızdır, dönüş yapmak kabus demektir. Yıllardır Irak'tan kaynaklaranan terörist saldırılar çok sayıda şehadete neden olmuştur. Ebadi ister kabul etsin ister etmesin büyük devlet olmanın haysiyeti bunu gerektirmektedir.

Türkmenler katliama maruz kalırken Irak ne yapıyor, neyle meşgul oluyordu? Musul üzerinden yürüyen mücadelenin sadece IŞİD'i kovmak olmadığını herkes bilmektedir. Musul'daki etnik yapının bozulması bölgeyi tamamen ateşe atacaktır. Ülke olarak güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü tesadüflerin akıbetine bırakamayız. Türkmen elini çaresizliğe terk edemeyiz, etmemeliyiz. Boşuna söylemedik, boş yere kendimizi avutmadık. Kerkük Türk'tür, Musul, Tel Afer Türk'ün öz yurdudur. Bize ne işiniz var Musul'da diyenler, ahlaklı ve utanma sahibi iseler önce kendilerinin ne aradığını açıklamak mecburiyetindedir. Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıdır ancak bir süre sonra BM'nin ön gördüğü şekilde göç başladığında ne olacak?

ERDOĞAN'IN MİSAK-I MİLLİ ÇIKIŞI

Diplomasinin tüm yolları mutlaka kullanılmalıdır. Musul operasyonundan hemen önce Genelkurmay Başkanı'nın hamleleri yerindedir. Girişimler ümit vericidir. Ankara ile Bağdat arasında gerilen ilişkilerin düzeltilmesi en samimi dileğimizdir. Bunun dışında bir arayışımız bulunmamaktadır. Bizim Irak ve Suriye'deki varlığımız toprak kazanma, coğrafi alanımızı büyütmek değil, beka ve güvenliğimize yönelen tehlikeleri engellemektir. IŞİD en çok Türkiye'ye saldırmaktadır. Bu cinayet örgütünün alçakça saldırıları tüm Türkiye'yi yasa boğmaktadır. Geçtiğimiz pazar günü Gaziantep'te yaşanan tiksinti verici canlı bomba eylemi bunun en güzel örneğidir.

Cumhurbaşkanı Misak-ı Milli hatırlatması yapmıştır ki hakkı vardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Misak-ı Milli sınırını "Bu hudut, İskenderun Körfezi güneyinden Antakya'dan Halep ile Katma istasyonu arasında Cerablus Köprüsü güneyinde Fırat Nehri'ne mülaki olur, oradan Deyrzor'a iner, badehu şarkta temdit ederek Musul, Kerkük, Süleymaniye'yi ihtiva eder İşte! Mîsâk-ı Millî hududumuz budur!" demiştir. Musul Türk diye inler, her gün şakır şakır gözyaşı dökmektedir. Elin Teksaslısı girecek, biz giremeyecek miyiz? Biz üst akıl falan tanımayız, üstü altı bilmeyiz. Aklı olan varsa ya göle kaçsın ya da kendisine saklansın. Belki ihtiyaç duyulacaktır, tavsiyemiz budur. Aksi taktirde Kartal Pençesini heyecanla hatırlatırız.


0 Yorum

Yorum Yap