MİT tırlarının durdurulmasını bu memlekete ihanetin zirvesi olarak görüyorduk ancak 15 Temmuz 2016 günü o hadisenin ihanet dağının eteği dahi olmadığını anladık. Yine de MİT tırlarının durdurulduğu görüntüleri her gördüğümüzde öfkeden başımız dönüyor, hesap sormak istiyoruz, intikam almak istiyoruz. MİT tırları hikayesini başlatan gazeteci Fatih Yağmur ise 1 Ocak 2014 günü bir haber yapmış ve Kırıkhan'da durdurulan ilk MİT tırları dönemin Hatay Valisi Celalettin Lekesiz'in talimatıyla aranamamıştı.
Eğer Hatay'da o dönem Celalettin Lekesiz gibi delikanlı bir vali yerine Hüseyin Avni Mutlu gibi bir vali olsaydı o tırlar, ilk MİT tırları skandalına konu olacaktı. Akşam daha tırlar yeni durdurulmuşken tırları bir insani yardım kuruluşunun adıyla haber yapan Fatih Yağmur'du. Radikal çalışanıydı ve Radikal muhabirinin arkasında kapı gibi durmuştu. Kırıkhan Cumhuriyet Savcılığı ise tırın MİT'e ait olduğu tutanak altında aldıktan sonra arama yapmadan yola devam etmesine izin vermiş ancak Adana'dan bir panikle yola çıkan dönemin cumhuriyet savcısı ve bugünün terör sanığı Özcan Şişman jandarmaya kendisi gelmeden tırların bırakılmaması talimatını vermişti. Gazetecilik sezilerimiz bize bu tırların durdurulacağını ve tırların bir vakfa ait olduğu iftirasını fısıldayanın bu eski savcı olduğunu söylüyor. Neden mi? Çünkü bu FETÖ denilen garabet yargının ve emniyetin neredeyse tamamını ele geçirmiş, gazetecileri de dosya ve bilgi sızdıra sızdıra kendisine esir etmişti. İşte milli güvenlik krizine yol açacak bu haberi o dönem alelacele Radikal'in internet sitesinde yayınlayan bu Fatih Yağmur, Bylock kullanıcısı olduğunu itiraf etmekle kalmadı üzerine bir de "Bylock suç delili değil. Herkes indirip kullandı. O programı indirmesek bize bilgi vermezlerdi" deme ihtiyacı hissetti. Öte yandan Bylock kullanan savcılar ve hakimler olduğunu söyleyen Fatih Yağmur'a bir çağrımız var. Hangi hakim ve savcılarla line, viber veya kakao değil de Bylock üzerinden görüşüyordunuz? Açıklayın, millet bilsin gerçeği.
İşte o açıklamanın tamamı ve Bylock kullanıcısı olduğunu itiraf eden muhabirin ilginç tweetleri:
“Adliyede çalışıyorsanız ve hakim savcılar sizinle telefonda görüşmek istemiyorsa Bylock kullanmak zorundaydınız. Hepsi değil tabi. Bazı hakim savcılar, ‘skype üzerinden görüşelim sadece' diyor. Kimisi Line, Viber veya Kakao gibi uygulamaları tercih ediyor. Dinleme konusunda uzman olan savcıların takibe karşı bu önerisini adliye muhabirleri de dikkate almak zorunda. En az 5 tane uygulama vardı telefonda. Mecbursun yoksa haber alamazsın. Kaynağınız kendini nasıl güvenli hissediyorsa oradan görüşeceksin. Bylock haberi yapan muhabirlerin de bylock kullanıcısı olduğunu bilmeyen yok. Suç gibi gösteriyorsanız kendiniz de mi suçlusunuz? Bylock her yerden yüklenebilen bir uygulamaydı. AppStore ve Play marketten indiriliyor diğer uygulamalar gibi. Netice olarak herkesin kullanabildiği, indirebildiği bir uygulama üzerinden delil, suç yaratmak çok yanlış. Kullanmayanlar da var listede İstediklerini ekleyip çıkardıkları bir liste oluşturmuşlar. Gerçek listeyi yayınlayın sıkıyorsa. Havuzda çalışan muhabirleri de görürüz. Bylock bana göre suç unsuru taşımıyor. Halka açık bir uygulama. Buna inandığım için ismim listede yok ama yazıyorum yinede, kullandım bende. Uygulamayı kullananların çoğunluğunu Gülen sempatizanı olması, kullanan herkesi aynı grubun üyesi de yapmaz.”
Hakkında yakalama kararı bulunan Fatih Yağmur, daha önce OHAL bitene kadar teslim olmayacağını açıklamıştı. Zannediyoruz ki yurtdışına kaçan ağabeylerinin ayak izlerini takip ederek o da yurtdışına kaçtı ve zannediyoruz ki hiç teslim olmayacak.