Rusya ve BM arasında yaşanan Suriye gerilimi devam ediyor. ABD ve Rusya'nın vekalet savaşı yürüttüğü Suriye konusunda bir türlü anlaşmaya varamayan taraflar bu tutumunu devam ettirirken olan Halep'e oluyor...
EYLEM | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
İspanya'nın da desteğiyle Fransa tarafından hazırlanan ve Halep'te çatışmaların durmasını isteyen, askeri uçakların kent üzerinde uçmasını yasaklayan karar tasarısı BM Güvenlik Konseyi'nde görüşüldü.
Görüşme öncesi uyarıda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, "Bu tasarıyı veto edecek ülke, dünyanın gözünde itibarını yitirir ve devam eden bütün suistimallerin sorumlusu olur" dedi.
Rusya'nın olası veto ihtimaline karşı oylama öncesi uyarılarda bulunan bir başka isim de Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault oldu.
Ayrault, Rusya'nın Halep'i kurtarmak isteyen BM Güvenlik Konseyi'ni bir kez daha engellediğini belirterek, "Veto yetkisinin kitlesel katliamlarda kullanılamaması gereğine her zamankinden daha fazla ikna olduk. Bu tasarıya karşı çıkmak Esed'e daha fazla insan öldürmesi izni, teröristlere de anlamsızca hediye vermektir. Veto halinde sadece daha fazla ölüm, daha fazla mülteci ve daha fazla kurban görebiliriz. Eğer uluslararası toplum harekete geçmezse Halep'te olanların sorumluluğunu paylaşır" dedi.
Rusya ise tasarıyı veto etti.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadiy Gatilov, “Fransa'nın karar tasarısı bizim açımızdan kabul edilemez bir sıra madde içeriyor ve insani alanı aşırı biçimde politize ediyor. Tasarı, Suriye hükümetine yani Rusya'ya ek baskı yapmaya yönelik” dedi.
Bu tasarı, Rusya'nın, Suriye'deki çatışmaların başladığı Mart 2011'den bu yana BMGK'da veto ettiği beşinci Suriye tasarısı oldu.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft da Konsey'de yaptığı konuşmada, Rusya'nın 5. kez Suriye'deki şiddete son verme şansını veto ettiğini söyledi. Konsey'deki konuşmasına her zaman başkana teşekkür ederek başladığını belirten Rycroft, "Bugün ilk kez bunu uygulamayacağım" diyerek Konsey'in ekim ayı başkanı Rusya'ya tepki gösterdi. BMGK'nın Halep yerle bir olurken kayıtsız kalmaması gerektiğini ifade eden Rycroft, Rusya'yı kast ederek "Sayenizde bugün yaptığımız şey tam olarak bu. Halep'teki binlerce kişi yine sabaha çıkıp çıkamayacağının endişesiyle geceyi geçirecek" ifadelerini kullandı.
Bunun ardından da Rusya'nın Fransa'nın tasarısına alternatif olarak sunduğu tasarı, BMGK'nın dokuz üyesinin ret oyu ile veto edildi. Tasarıda Nusret Cephesi mensuplarının Halep'in doğusundan çıkartılması, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'un BMGK'ya bu konuyla ilgili planı detaylı biçimde sunması, ABD ile Rusya arasında 9 Eylül'de varılan ateşkes anlaşmasının uygulanması, çatışmaların durdurulması ve insani yardımın ulaştırılması teklif ediyordu. Ayrıca Suriye'deki krizin çözümünün ancak siyasi yolla mümkün olabileceği vurgulanırken tüm taraflardan kapsamlı diyalog gerçekleştirmeleri ve ön koşul sunmadan De Mistura ile ‘yapıcı işbirliği' yapmaları da talep ediliyordu.
DE MİSTURA DA AYNI TEKLİFTE BULUNMUŞTU (HABERE GİTMEK İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYINIZ)
PEKİ HALEP'TE NE OLUYOR?
ABD ve Rusya arasında Kurban Bayramı öncesi bir anlaşmaya varılmıştı. Söz konusu anlaşmanın temel gündem maddesi Halep'e insani yardım ulaştırılmasıydı. Çünkü Halep kent merkezini dış dünyaya bağlayan tek yol olan Kastillo da Temmuz ayında Esed rejiminin denetimine geçmişti. Fakat 18 Eylül akşamı sona eren anlaşma süresi boyunca BM'nin tırları Türkiye-Suriye sınırında bekletildi. Esed rejimi tırların Suriye'ye girmesine ve Halep'e ilerlemesine izin vermedi. Bunun yanı sıra söz konusu süre boyunca ateş kesilmemesine rağmen uluslararası kamuoyu (Türkiye ve İran da dahil) anlaşmayı "ateşkes" olarak kabul etti ve diplomatik iletişim veya haber dilinde söz konusu şekilde yer aldı.
Amacına dahi ulaşamayıp Halep'e yardım götürülmesini sağlayamayan bu anlaşma sonrası hareket eden bir BM İnsani Yardım Konvoyu ise Esed rejimi tarafından vuruldu. Esed rejimi ve Rusya kabul etmemesine rağmen ABD ve Türkiye tırları rejimin vurduğu konusunda hemfikir. ABD ayrıca "ateşkes" süresi boyunca yardım tırlarının sınırda bekletilmesinden de Rusya'yı sorumlu tutuyor. ABD yönetimi Rusya'nın Esed rejimi üzerindeki etkisini kullanarak gerekli baskıyı yapmadığını iddia ediyor.
18 Eylül akşamı ise Esed rejimi Kastillo yolunu da ele geçirerek tamamladıkları kuşatmayı içeriye doğru genişletti. Yabancı ve yerli basına göre hava saldırılarına hız veren Esed rejiminin kuşatması altında yaklaşık 300 bine yakın sivil var.
Rejim 28 Eylül günü ise Halep'te kara harekatı başlatı. Esed rejimininin Halep'e soktuğu kara birliklerinden ilk görüntü Rusya merkezli Sputnik haber ajansı tarafından yayınlandı. Buna göre Esed rejimi Halep Kalesi'nin kuzeybatısındaki Farafira bölgesinin neredeyse tamamının kontrolünü ele geçirerek yıllar sonra ilk kez bu kentte cephe hattını ilerletti.