Suriye için Kazakistan’da gerçekleşen ilk gün görüşmeleri ile kapandığı düşünülen sayfalardan bilgiler sızmaya başladı…
EYLEM | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
Astana görüşmeleri dünya medyası tarafından mercek altına alınmış durumda.
Genel durumu şöyle özetleyelim:
Türkiye'nin ve Rusya'nın garantör olduğu görüşmelerde muhalifler 14 kişilik bir heyetle temsil ediliyor ve ilk etapta rejim temsilcileriyle yüz yüze görüşmeyi reddettiler. Buna rağmen açılış töreninde her iki taraf aynı salonda bulundu.
ABD, Trump'ın “koltuğa oturma seramonisi” henüz bitmediği için heyet göndermedi, yalnızca Astana Büyükelçisi tarafından temsil edilecek.
Masanın bir diğer tarafında ise kendini zorla da olsa davet ettirebilmiş BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura var. Cenevre'deki görüşmeleri eline yüzüne bulaştırmasıyla nam yapmış Mistura'ya yine moderatörlük verildi. Fakat bu sefer doğrudan teması sağlayamıyor. Muhaliflerle görüşmesinde Türkiye'den, rejimle görüşmesinde İran'dan destek alacak.
Mistura demişken asıl konumuza gelelim:
BM'deki “Suriye kariyerini” koca bir hiç ile tamamlamış temsilcinin tahmin ettiğimiz ama bu güne kadar bu kadar net duymadığımız “ne yapamadığı” gerçeğini artık biliyoruz.
Size de aktaralım:
“Mistura ve avanesi, Dereyya'ya bir bebek sütü göndermekten acizdi.”
Bu ifade, Muhaliflerin heyet temsilcisi Muhammed Alluş'a ait. Mistura, kendisine bizzat söylemiş, "aciziz" diye. Alluş, Cenevre sürecinde de temsilci olan fakat BM'nin ikircikli tutumu yüzünden istifa etmiş bir isim. Yani anlayacağınız, Mistura'nın bu durumu nasıl “çözmediğini” iyi biliyor.
Alluş, Astana'da bu açıklamayı yaparken Mistura da oradaydı.
BM'nin içeriye bırakın sütü, ekmek dahi sokamadığını, günlerce bekledikten sonra Cilvegözü'nden geçen tırları vurulduğunda da biliyorduk... Alluş'un ifadesi ile tescillenmiş oldu.
Neyse!
Biz Astana'ya da biraz barış elçisi çizelim...