Sözcü yazarı Soner Yalçın birbirine karışan örgüt isimleri, takip edilemeyen rengarenk haritalar, onlarca ülke derken ne kimin eli kimin cebinde belirsiz duruma gelen Suriye savaşına farklı ve dikkat çeken bir bakış açısı getirdi. İşte Yalçın'ın analizi
Soner Yalçın - SÖZCÜ
KAFANIZ KARIŞMASIN!
Sınırımızda ne oluyor?
Yok Cerablus… Yok Afrin… Yok Menbiç…
Yok Suriye Ordusu YPG ile ateşkes antlaşması yaptı.
Yok Türk Ordusu Cerablus'a girdi; askeri operasyona “Fırat Kalkanı” adı verildi.
Vs. Vs.
Gazetelerde-ekranlarda sürekli hangi bölge kimin kontrolünde renkli haritalar yayınlanıyor-gösteriliyor. Kafalar sürekli karıştırılıyor.
Ekranlarda bolca uzman var. Ellerindeki çubuklar harita üzerinde dolaşıp duruyor; bolca stratejilerden bahsediyorlar. Takip etmek imkansız hale geliyor; örgüt isimleri-yer adları birbirine karışıyor.
Sahi neler oluyor?
Meseleye, mikro-küçük değil, makro-büyük açıdan bakarsak ancak işin aslını kavrayabiliriz.
O halde, önce şu gerçeğin altını çizelim:
Suriye meselesinde ABD var, Rusya var, İran var, Türkiye var, Fransa var, İngiltere var, Katar var, Ürdün var, Lübnan var, Suudi Arabistan var, Irak var, var oğlu var.
Hizbullah var, Hamas var, Müslüman Kardeşler var, El Kaide var, IŞİD var, Nusra var, PKK var, Barzani bile var.
Peki kim yok? Kimin adı, küresel medyada hiç geçmiyor/geçirilmiyor? (Dış haberler; bu yayın merkezlerinden tercüme edilenlere dayandırıldığı için bizim medyada da yok!)
Kim bu ülke?..
Suriye'nin komşusu! Üstelik Suriye ile yıllardır arası bozuk; kimi dönem savaş bile yaptılar.
Bildiniz, İsrail!..
Yok Cerablus… Yok Afrin… Yok Menbiç… Kafanızı bunlarla karıştırmayınız! İsrail'in adı Suriye iç savaşında niye hiç geçmiyor bunu düşününüz!
Örneğin… Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer öncülüğünde Türkiye-Suriye ilişkileri geliştirilirken İsrail tedirgin olmuştu. Demek ki Suriye meselesi İsrail için çok önemliydi.
Yani… Küresel medya merkezleri (örneğin, Suriye Ordusu'nun konumunu uydularıyla tespit edip muhaliflere vermesi gibi faaliyetlerde bulunan) İsrail'i; gözlerden-kulaklardan saklasa da savaşın merkezinde bu ülke var!
Peki… Gelelim can alıcı soruya:İsrail, Suriye'de neyin peşinde?
İlk amaçları
Farkındasınız…
Suriye iç savaşını mezhep temelli göstermek istiyorlar; Alevi, Sünni, Dürzi…
Suriye iç savaşını dinsel temelli göstermek istiyorlar; Müslüman, Hıristiyan…
Suriye iç savaşını etnik temelli göstermek istiyorlar; Arap, Kürt, Türkmen…
Yahudi bu işin neresinde? Yahudi yok mu? Yok! Oysa…
Tevrat/Tekvin'e göre; Yahudilere -vaat edilmiş topraklar- “Arz-ı Mev'ud” verildi. Burası İsrail, Filistin, Lübnan toprakları ile Ürdün, Mısır ve Suriye'nin kıyı bölgeleridir! Keza… İsrailoğulları “Kenan Ülkesi” denen bu yerleri yaklaşık olarak 500 yıl (M.Ö. 1500-M.Ö. 1000 yılları arasında) yönetti.
Siyonist Yahudiler bu bölgeleri tekrar ele geçirme isteklerinden hiç vazgeçmedi. İsrail'in Suriye ile bitmez tükenmez savaşının kaynağıdır bu bilgiler.
Şimdi şu soruları sorabiliriz: Suriye iç savaşı neden ülkenin kuzeyine sıkıştı kaldı?
İç savaştan önce Suriye'de hiç gücü olmayan ve parçalı bulunan Kürt örgütlerini kimler, nasıl, neden bir araya getirdi?
PKK-YPG nasıl oldu da Irak ve Suriye ordularını yenen IŞİD'e karşı ardı ardına zafer kazanıp topraklarını sürekli genişletti?
Ve neden PKK-YPG Akdeniz'e ulaşmayı en büyük davası haline getirdi?
Tüm bunlara sesini çıkarmaması ve sınırında olanlara müdahalede bulunmaması için kimler Türkiye'de, sürekli terör eylemi düzenletti; darbe girişimi planladı?
Soru aslında yanıttır:
İlk hedefleri; “Kürt Yahudi Devleti”ni kurdurmaktır.
Sonraki aşama “Büyük İsrail”dir!
Yok Cerablus… Yok Afrin… Yok Menbiç…
Diye kafanızı hiç karıştırmayınız…